“Onları
bir daha görmek istemedi. Onlar da herhangi bir adım atmadılar, ya onu
unuttukları için ya da sefillere özgü o yürek katılaşması yüzünden.”
Hikayenin başkarakteri Félicité; kalbini karşısındakilere hiçbir karşılık beklemeden veren, çevresindeki her varlığa karşı büyük bir merhamet besleyen ancak duygusal yakınlık kurduğu kişilerden aynı karşılığı bulamayan veya bu kişilerin ortadan kaybolması yüzünden hayatta tutunacak bir dalı bile kalmayan yoksul ve saf bir köylü kadın. Bizler de onun bütün acılarını yaşadığı ve gömdüğü iç dünyasına bir yolculuk yapıyoruz bu kitapta.
Saf Bir Yürek’te olay akışının birbirinden kopuk, bağımsız ve hızlı bir şekide ilerliyor oluşu ve karakter analizlerinin fazla detaylandırılmadan yapılması, kitabı okurken tam anlamıyla odaklanmama engel oldu zaman zaman. Yine de, Félicité’nin sadakat ve fedakârlığının beni etkilemediğini söyleyemem.
Kitabın ön söz bölümünde Tahsin Yücel, kitabın tüm incelikleriyle anlaşılabilmesi için birkaç kez daha okunması gerektiğini vurgulamış. Saf Bir Yürek, benim de ilerleyen zamanlarda yeniden okuyacağım ve kitaba dair fikirlerimi bir daha gözden geçireceğim bir eser.
Kısacası, her şeyini yitirmiş olmasına rağmen masumiyetini hiçbir zaman kaybetmeyen bir insanın hikâyesini okumak isteyenlere Saf Bir Yürek’i tavsiye edebilirim.
‘’Asıl acınacak şey dedi; lüzumsuz bir ömrü sürüklemektir.’’
YanıtlaSil‘’Gerçekten de, gece, lamba yanıp rüzgâr camları sarsarken, bir kitap alıp ateş başına oturmaktan daha güzel bir şey var mıdır?’’
Modern romanın temsilcilerinden olan Gustave Flaubert'in ''Madam Bovary'' adlı romanından en sevdiğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmayı isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/gustave-flaubert-madam-bovary-romanindan-20-sahane-alinti/
Keyifli okumalar dilerim,
edebiyatla ve sağlıcakla kalın.