“Geç büyüyen ağaçlar daima en iyi meyveleri veren ağaçlardır, mermere kazımak kuma kazımaktan zordur ama yazılar mermerde daha uzun süre kalır.”
Yine, yeni, yeniden bir “türe başlama” kitabımla daha karşınızdayım. Son zamanlarda klasikleşmiş tiyatro eserlerinin ilgimi çekmeye başlaması üzerine en çok merak ettiğim birkaç kitabı almış, okumaya başlamak için uygun zamanı kolluyordum. O birkaç kitap arasından da hem isminin merak uyandırıcılığı hem de Fransız edebiyatının bir ürünü olması sebebiyle siftahı Hastalık Hastası ile yapmaya karar verdim.
Başkarakterimiz Argan, -kitabın adından da anlaşılacağı üzere- hiçbir hastalıktan muzdarip olmamasına rağmen çeşitli rahatsızlıkları olduğu konusunda kandırılan, yaşlı ve aksi bir adam. Foyası kitabın sonlarına doğru meydana çıkan ikinci eşi, hanım hanımcık kızları, her işe burnunu sokan hizmetçileri ve tabii ki ikide bir ziyarete gelen doktorları arasında gidip gelen bir hayat sürmektedir; bir yandan da büyük kızını -kendi çıkarları doğrultusunda- bir doktorla evlendirmek konusunda ısrarcı davransa da büyük kızı (Angélique) kalbinin sesini dinleyip aşık olduğu adamla evlenmekte kararlıdır.
Kitabın içerisindeki doktorlara ve tıbba yapılan iğneleyici atıflar, kitabı okurken beni en çok güldüren yerlerdi. Yayıncının bazı sayfalara düştüğü dip notlar da yazarın yaptığı gönderme ve esprileri daha iyi anlamamı sağladı. Kaldı ki kitapta çok çok etkileyici göndermeler bulunuyordu. Yazar, beni hem zekasına hem de mizah anlayışına hayran bıraktı (gerçi birincisi olmasa ikinci de olmazdı zaten hehehe).
Hastalık Hastası'nı o kadar çok sevdim ki, bu kitap sayesinde yeni başlayan tiyatro merakım daha da büyümüş oldu ve hem Molière'in hem de diğer büyük tiyatro yazarlarının kitaplarını da hemen okunacaklar listeme ekledim (hatta okumaya başladım). En kısa zamanda oyun versiyonunu da seyretmeyi çok isterim.
Yorumlar
Yorum Gönder